Kahraman Baykuş - Kanatlanan Kültür

Genel Kimetsu no Yaiba

Tanjiro'dan da öyle ciddi bir darbe almamıştı hatırladığım kadarıyla.
Ölebileceği düşünülmese niye millet "Oooho Kanao'nun durumu iyi" desin ve Tanjiro da "Bir şey olmadığı için memnunum" desin ki ? KnY evrenin en güçlü varlığından atak yedi kız ve zaten yaralıydı :D

Neyse çok konu dışına çıkmayalım buradan.
 
@Nabu @Garou

Seride sürekli üstüne basılan, yardım ettiğin kişinin sana yardım etmesi olayı var. Onu Nezuko ve Kanao yoluyla böyle bağlıyor. Özellikle Nezuko olayında bu iyice ağır basıyor. Ben Kanao'nun öleceğini düşünmüyordum ve haklı da çıktım. Ancak gözleri gitmiş veya gidiyor olabilir. Bunu hala güçlü bir olasılık olarak görüyorum. Neyse, ben kısmen bu al-ver ilişkisi olayı yüzünden bu kısmı yazdığını düşünüyorum. Aynı zamanda hep bir bedel mantığı var ve hatta bu bölümde bu doğrudan söylendi. Tanjiro'nun başkaları için bedel ödemesine karşılık, Tanjiro için başkaları bedel ödemiş olacak bu şekilde. Kanao bir kayıp verirse bu yüzden verecek.

Bedene nolduğuna gelirsek, kolu düzelmiş olabilir fakat birkaç sene içinde öleceği söylendi.

Bir de şunu da söyleyeyim. Hikayelerde twist yapmak önemlidir. Hikayeye tat katan şeylerdir. Bu twist çok öngörülemez bir şey değil (çünkü Nezuko'nun o kadar yolu gelmesinin bir sebebi olmalıydı ve Tanjiro'nun ona ihtiyacı olacağı hayalet tarafından söyleniyordu) fakat hikayeye ekstra bir aroma kattı. Her şeyden önce, onlarca bölümdür söylenen, sonsuz ömre sahip olan fikirlerin çatışmasını doğrudan gerçekleştirmiş oldu. Bu gayet başarılı bir yazım ve çizim. Bu fikir çatışmasından, baş karakterimiz, başkalarının da yardımları sayesinde, üstün olarak çıktı.

Kısacası bu hareketi gayet olumlu oldu ve bence hoş bir tat kattı.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
@Feindbild

Dediklerin kağıt üstünde öyle ancak etki olarak katılmadığımı belirtmek zorundayım. O özel mührü uyandıran herkesin ömrü kısalacaktı zaten. Tanjiro'ya özgü bir şey değildi. Hikayelerde twist yapmak önemsizdir denilmiyor zaten. Ancak her twist başarılıdır her twist cuk oturur diye bir şey yok. Ben açıkçası bir okur olarak şu 2 sayı olmasa seriden eksilecek bir şey göremiyorum. Ya da bu 2 sayıda eklenilmeye çalışılan şey illa bu şekilde eklenirdi, başka yolu yoktu dedirtecek bir girişim de göremiyorum.

Bir fikir çatışması da olmadı. en azından onlarca yıllık fikirlerin çatışması olmadı. Biri gitme bokunu yiyem dedi, diğeri de diğerlerini görecem, köyüme dönecem dedi. Bu kötü bir şey demiyorum ancak öyle sugarcoat ettiğin kadar bir içerik yok bence.

Bir de bir fikir çatışması yok ki ? Bir taraf pür evil, diğer taraf ta pür fedakarlık ve kahramanlık zaten. Hangi fikir çatıştı ki ? Muzan'ın eylemleri bir plana dayalı değil ki. Tek motivasyonu eternal olmak, mükemmel olmak vs ama bunun olmasının ne getirisi olduğu, ideolojik ölçekte muzan ve diğerleri için ne anlama geldiği belirsiz bir şey. Kanao ilacı çaktıntan sonra zaten geriye kalan tek şey Tanjiro'nun kendine gelmek için gösterdiği çaba. Burada bir fikir çatışması yok. Ahlaki karşıtlık var ve çatışma belki ama o çatışma bile çoktan aşılmış olay survival'a dönmüş bir yerde.

Seride sürekli üstüne basılan şeyler kendi döngülerini defalarca tamamladılar bu ark boyunca zaten. Yani senin gözlemlediğin kadar doğal gözlemleyemiyorum ben bu süreci. Nezuko'nun onca yolu gelmesi için bir sürü başka şey düşünülebilir. Duygusal bir kavuşma anı olur, Tanjiro'nun takatının kalmadığı bir yerde ona moral dopingi olur. Ya da tanjiro ölür başında ağlar vs. Yani Nezuko geldiyse geriye kalan tek şey bu yaşananlardı gibi bir yaklaşımın var ancak tekrar söylüyorum bu 2 sayı çok da "bu olmadan olamazdı zaten" denilecek hiç bir şeye sahip değil. Yani denklem gibi düşünürsen. Tepkimeye girmeden önceki umulan sonra tepkime sonrası aynı oldu :D Tek fark 2 sayılık daha bir cliffhanger ve tatlı bir "nakamatachi" sahnesi. Ama tekrar diyorum bunun başka yolları da olabilirdi .

Ben bu hareketi olumlu buluyorum ancak olumlu bulma sebebim zaten bir sayı önce bu yola girmeyi seçmek olduğu için bu sayıyı olumlu buluyorum ancak bu iki sayılık "vah vah" benim için yersiz bir şeydi. Çizim ve ilüstrasyonlar açısından ben de çok sevdim özellikle animesinde bu sahneler çok duygusal olacağına inanıyorum. Ancak şu 2- 3 hafta yaşadığım duygudan ve tecrübeden gram hoşlanmadığım için, güzel de bağlansa benim için "bifff" bir his yarattı. Ha çok şükür ki korktuğum gibi 3-4 bölüme yaymadı 2 bölüm de bitti de en azından kaldığım hissiyattan devam edebilme fırsatı buldum.
 
@Nabu

Gereksiz olayını tam bir eleştiri olarak görmediğimi zaten biliyorsun :D Yani formülmüş gibi söyleniyor ama kurgu denilen şey bayağı geniş bir olay. Ben kurguda bir gerekli/gereksiz ayrımı yapılabileceğini senin kadar düşünmüyorum :D Elbette bu bağlamda söylüyorum, yoksa yazın tekniği olarak belli şeyler var.

İnan Tanjiro'nun başında ağlasa çok çok daha kötü bir şey olurdu. Yardıma ihtiyacı olduğu için gittiği söylendi ve bunun bu tarz bir sonucu olması gerekiyordu. Başarısız olacak olsa bile, bu bir denemeden sonra olurdu. Lakin o zaman da serinin genel temasıyla çatışırdı ve bunun çok dikkatli işlenmesi gerekir. Yapılamaz değil ama hele bir yol yapma olmadan çok zor bir şey.

Fikir çatışması her zaman açık bir şekilde ideolojik değildir. Örneğin, ahlaki çatışma da bir fikir çatışmasıdır. Elbette bir Naruto veya Urahara-Aizen gibi olduğunu söylemiyorum fakat burada bariz iki fikir çatışıyor. Muzan, sadece hayatta kalmaya ve güçlü olmaya önem veriyor. Güçlü olmaya önem vermesinin sebebi de zaten hayatta kalma isteği. Muzan dediğimiz kişi insanın en temel içgüdüye indirgenmiş hali. İnsanın hayatına anlam veren diğer her şey onun hayatından çekilip gitmiş. Yürüyen bir içgüdü gibi bir şey. Lakin o bile hayatının sonunda, bunu aşmanın yolunun fikirlerini geleceğe aktarmak olduğunu görüyor. Tanjiro'yu avatarı gibi bir şey yaparak "varlığını" fikirleriyle devam ettirmek istiyor. Buna karşılık Tanjiro'ya sunduğu şeyse sonsuz hayat. Öte yandan, Tanjiro -yazara göre- insanı insan yapan şeylere sahip bir kişi. İnsanların iyiliğine, onlarla bağ kurmanın getireceği anlama inanıyor.

Bu ayrımı ölülere yaklaşımlarında da görüyoruz. Muzan, survivalist olduğu için, ölülerin ondan nefret ettiğini düşünüyor çünkü kendisi ölse yaşayanlardan nefret eder. Onları kıskanır ve bu kıskançlık onu çıldırtır. Zaten bir nevi böyle oluyor. Muzan öldüğü halde onun ruhu, nefret ve öfkeyle Tanjiro'ya musallat oluyor. Fikirleri reddedildiğindeyse, yani Tanjiro sonsuz hayatı reddettiğinde, Muzan ona "Sen bir pisliksin," diyor.

Burada Tanjiro'nun son sınavı gerçekleşti. Muzan sadece bedenen yenilmedi. Fikirleri, yani hayata değer katan her şeyin sadece yaşamak uğruna bir kenara atılması düşüncesi, reddedildi. İşte burada fikirsel ölümünü de yaşadı.

Doğal gelmemesine gelecek olursak, ben bu yorumu kendi açımdan pek anlayamıyorum. Sonuçta şunlar var.

- Nezuko bölümlerdir Tanjiro'nun yanına gidiyor.
- Tanjiro'nun Nezuko'ya ihtiyacı olacağı söylendi ve bunun önemi hikayede hissettirildi.
- Fikirlerin sonsuza dek yaşaması olayı işlendi ve buraya yol yapıldı.
- Muzan'ın adaptasyon yeteneğinin bugüne kadar görülmüş herhangi bir canlıdan katlarca daha üstün olduğu söylendi ve gösterildi.
- Şeytanlar her zaman beklenmedik hareketler gerçekleştirdi. Karşılaşılan kişi en yakındakinden bile fersahlarca daha üstün olan baş şeytan.
- Tematik olarak, bedel ödemenin vurgusu her zaman yapıldı.
- Tematik olarak, birisine yardım ettiğinde bunun dönüp dolaşıp seni bulacağı söylendi.

Bunların hepsi, şu an yaşadığımız duruma yol yapan hikaye elementleri. Tematik kısımlardan bakıldığında da, hikayenin temasıyla çatışan hiçbir şey yok. Önceden işlenmiş olaylara bakıldığında da gayet yolunu yapmış şeyler var. Hatta bütün bunlar olurken fark edilen başka bir şey daha var: Şu anki olay, hikayenin başında Tanjiro'nun Nezuko'yu kurtarmasına bir paralellik çekiyor. Yani hikaye kendi içinde bir döngüyü tamamlıyor ve Tanjiro'nun ta hikaye başında yaşadığı travmaya karşılık gösterdiği şefkatli ve sevgi dolu yaklaşım, onu kurtaran son şey oluyor. Oldukça şiirsel bir şey.

Olay böyleyken, ben bu olay neden gereksiz veya yapay oluyor anlamıyorum çünkü gerekli bütün hikaye elementleri konulmuş. Tematik olarak da, olay olarak da, örüntü olarak da uyuyor. Uzun, orta ve kısa vadede, bu olaya yol yapmak için gereken her şey var. Hepsi gerekli zamanlarda işlenmiş.

Not: Fikirsel boyutu, ideolojik bir okuma yaparak daha farklı bir boyuta da taşıyabiliriz. Klasik bir Marksist okumayla, atomize ve sadece hayatta kalmaya indirgenmiş bir insanın, komünitesiyle bir arada yaşayan, diğerleri için kendisini feda etmekten çekinmeyen sosyal açıdan güçlü bir birey karşısında yenilmesi diyebiliriz. Sonuçta Muzan, aynı bir CEO gibi, her şeyin üstünde olan ve her şeyden önce kendisini düşünen bir milyarderi temsil ediyor diye yorumlanabilir. Tanjiro'ysa, çalışan sınıftan gelen ve sosyalist değerlere sahip bir köylü oluyor :D

Yukarıdaki paragrafı elbette "Yazar bu manada yazdı," anlamında söylemedim. Ancak ideoloji her zaman her yerdedir ve ilk bakışta öyle görünmeyen pek çok şey ideolojik açıdan incelenebilir. Bunu göstermek için yazdım.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Vay be... Bu da bitti. Sonu beklediğimden farklı oldu ama güzeldi.
Ben ilk önce bir baba/ana olmalarını falan bekliyordum anında birkaç kuşak öteye göndermiş (Sanırım 3-4 kuşak kadar). Bunların da torunlarından mı devam edecek hikaye? Çünkü: Muzan hakkında çok bir bilgiye sahip olamadık bir de Tanjiro'nun kolu ve gözü değişmişti. (Gerçi bu Muzan gittiği için de olabilir.)
 
Sonu bir garip olmuş ama iyisiyle kötüsüyle bu da bitti. Ne çok matahdı ne çok kötü, son 4-5 bölüme kadar güzel bir tat bıraktı bende. Ama çok özel, "vay ulan" diyeceğim bir iş de olmadı. Animesini sabırsızlıkla bekleyeceğiz elbette.
 
Manganın son 2 bölümünü beraber okudum. Tahmin ettiğim gibi gitti.

Serilerdeki karma olayı hakkında ne hissediyorum bilmiyorum ama Nezuko'nun kanı sayesinde Tanjiro'nun iyileşmiş olması güzel bir geri dönüş oldu. Nezuko için bu kadar uğraşmasa, şeytanlar yenilmeyeceği gibi, bu savaştan daha bile güçlenmiş olarak çıkacaklardı ve Tanjiro da kendini kaybetmiş olacaktı. Oysa içindeki şefkatli tarafı dinlemesi ve Nezuko için bu kadar mücadele etmesi, kelimenin tam anlamıyla her şeyi değiştirdi.

İşin bu kısmını oldukça sevdim fakat reenkarnasyon bu olayın biraz cılkını çıkarmak olmuş. Böyle bir hikaye için fazla çocuksu, fazla iyi bir son. Ben şahsen gerçekleştirilen fedakarlıklardan memnundum ve hikayeye anlam katan şeyler bunlardı. Ardından gelip herkesi reenkarne ettirdi ve bu fedakarlıkları daha anlamsız hale getirmiş oldu.
 
Seriyi sonunda okuyup bitirebildim. Devamı Spoiler!!!!!

Öncelikle sevdiğim taraflarından bahsedeyim.
Benim gözümde Kimetsu no Yaiba bir erdem hikayesidir. Diğer pek çok shonen gibi düz bir kahramanlık ve arkadaşlık hikayesi değil. Bu yüzden eğer bir çocuğum olsaydı muhtemelen ilk iş Kimetsu no Yaiba okuturdum ona.
Ben bu erdemli olma hikayesini okurken hep stoacı/budist bir kafa ile okudum mangakanın da buna uygun bir vizyon ile yazdığı ve oldukça güzel oldu her şey yerli yerine oturdu.
İblisler olabildiğince beşer hayata bağlanmış, hedonist, hırslı, bazı şeyleri kabullenemeyen bencil varlıklar(tıpkı dünyamızdaki bazı insanlar gibi). Özellikle 2. sıradaki Doma bunun en güzel örneği. Durmadan bu dünyada iyilerin öldüğünü ve hiçliğe gittiklerini kötülerin zevk ile yaşadıklarını bunu doğanın çalışma tarzı olduğunu iddia edip duruyorlar. Hatta Muzan bir bölümde kendisinin bir doğal afet olduğunu insanın doğal afetten intikam alamadığı gibi ondan da almaya çalışmaması gerektiğini iddia ediyor. Ancak Muzan bu konuda son derece yanlış çünkü avcılar arasında intikam almaya çalışanlar olsa aslında asıl motivasyonları kendilerinin yaşadıkları acıları bir başkasının da yaşamayacağı bir dünya yaratmak.
İblislerin iyilikten nefret etmeleri ve anlamsız bulduklarını söylemiştim. Bundan daha nefret ettikleri bir şey varsa o da zayıflık ve insanlıktır. Çünkü insanlık bir zayıflıktır ve aşılması gereken bir durumdur. Muzan'ın asıl amacı ise güneşi de yenerek kusursuz varlığa evrilmek. Stoacılıkta ise durum tam tersidir sen insansındır, ne aşağısı olmayı kabullenmelisin nedene ötesine geçmek için insanlığından feragat etmelisindir. Burada Nietzche'nin übermensch iddiası yada Ayn Rand, Stirner gibi filozofların bencillik üzerine kurulmuş felsefelerine güzel bir taşlama var. En azından benim için. :D
Muzan dahil iblislerin çoğu ölümden kaçan tipler iken erdemli avcılar stoacılıkta olduğu gibi ölümden korkmuyor ve onu her formuyla kabulleniyorlar. Bunun en güzel örneğini de Akaza ve Kyojuro Rengoku dövüşünde tanıklık ediyoruz çok güzeldi bence.

Yoriichi karakteri ise doğuştan mükemmel bir karakter hatta biraz peygamberimsi bir figür doğuştan erdemle aydınlanmış bir karakter. O bir örnek serideki kimse de onun seviyesinde olamıyor. Muzan'ın asıl canavar o demesi boşuna değil çünkü Muzan ve iblislerin temsil ettiği her şeyin doğuştan karşıtı. Güç ile birlikte doğup onun kölesi olmamış mutluluğu beşeriyette bulmuş.

Neyse ideolojik tarafı bir kenara bırakalım sevdiğim başka taraflarına gidelim. Mangaka'nın yarattığı karakterleri çok sevdim ve önemsedim hemde oldukça kısa sayılabilecek bir sürede yaptı bunu. Her biri ölürken üzüldüm hatta bazı iblisler için bile. Hashiraların orijin hikayeleri kendini biraz tekrar etse de her birini beğendim. Bizim tayfa zaten çok hoş, Tanjiro shonen ana karakterler arasında oldukça iyi bir karakter hatta en sevdiğim bile olabilir.

Neyse bu kadar övgü yeter beğenmediğim noktaları yazayım plot biraz acı çekiyor gibi geldi bana. Finale doğru özellikle çok saçma şeyler çıktı ortaya bunları sıralıyım.
-Kılıçları kızartma olayı çok dandik ve gereksiz bir durumdu hele hashiralar birbiriyle tokuşturup kılıcı kızartıyorlar filan çok kötüydü.
-Shinobu'nun Domu'yu sadece zayıflatmak için kendini feda etmesinin ardından Muzan'a bu kadar ekstrem zehir mumbo jumbosu yapılması wtf'lık bir durumdu benim içim.
-Bazı ölümler sanki olsun diye yapılmış gibi geldi.
-Muzan kafası kesilse de ölmemesinin nedeni anatomisinde başka kalpler ve beyinler bulunması dendi ama 1. ve 3. iblisler kafaları kesildikten sonra azimle yaşayabildiler bunu yendiler filan gibi bir neden verildi.
-Bu bir eksi değil gözümde ama belirtmek istedim Giyu karakteri tüm karakterler arasında en boş olanıydı. Nezuko ve Kanjiro'yu bulan ilk kişi olması dışında hikaye de güzel bir nüansı yok.
-Muzan ve higanbana çiçeğinin nedenleri tamamen atlandı.
-Mutlu son yapacağım diye reankarnasyon bölümüyle final yapmak bana ucuz geldi. Plus bu son bölüm bana Naruto, Fairy Tail gibi serilerin fiiler veya ending sonundaki eğlencelik yapılan alternatif lise evrenlerini hatırlattı.


İşin özü iyisiyle kötüsüyle çok güzel bir deneyimdi benim için. İki tane çok sevdiğim sahne var onları da paylaşmak isterim.

6.png
7.png
8.png
9.png
10.png
11.png
9.png
10.png
d746e29301908c6d7a7012746f129fecc5ae4e36r1-959-1400v2_hq.png
4d97c70c1338e2536c7e94d0ef9e1962d034dbd0r1-959-1400v2_hq.png
17.png
8.png
 
Anlaşılan Üst 6 Ay üyelerinin düşüşü 1. part olacak. Muzan dövüşü 2. film olacak. O da Allah bilir 1-2 sene sonra gelir :D

208 Bölümlük, biteli 5 yıl olmuş mütevazi manganın yağını, suyunu iyice sıktılar helal olsun :D Ama bu iki film de kesin bomba olacak.
 
Anlaşılan Üst 6 Ay üyelerinin düşüşü 1. part olacak. Muzan dövüşü 2. film olacak. O da Allah bilir 1-2 sene sonra gelir :D
Üçleme olacak bildiğim kadarıyla. Bu sene ilki sonraki sene ikinci sonraki sene de son film.

208 Bölümlük, biteli 5 yıl olmuş mütevazi manganın yağını, suyunu iyice sıktılar helal olsun :D
Evet, fazla uzadı.

Ama bu iki film de kesin bomba olacak.
Bu da doğru ama dümdüz tek sezon bir şey olsa da bomba olacaktı her türlü. Ufotable sonuçta. 😄

Jiraiya reis mi konuşan dış seste ?
Urokodaki sanırım konuşan, aynı zamanda da Jiraiya'nın sesi evet.
 
Bugün ilk filmi izledim, adamlar harbiden yapıyor bu işi. Animasyonlar, 3B dizaynlar, Sonsuzluk Kalesi, aksiyon sahneleri vs. süperdi.

Yalnız duygusal sahnelerden mangada aldığım etkiyi alamadım. Bir süredir böyle zaten. Adamlar sündürüp duruyor sahneyi, "ah ben, vah ben" falan görünce duygusallık falan kalmıyor bende. Bir de atak başına flashback de aksiyonu dağıtıyor.

Benim gittiğim sinema da ses düzeyinin sınırlarını deniyordu sanırım, içimizden geçti. 😄 Adamlar biraz bağırmaya başlayınca salladı direk bizi, hele aksiyon sahneleri bambaşka bir şeydi. Akaza'nın ataklarını falan ben bizzat yedim yani.

Yine de gidilir, emeği geçenlerin ellerine sağlık.
 
Üst