JLA: Classified #1, #2, #3
[img='https://2.bp.blogspot.com/kA37pR9wxmJDUKc6ULljcF3acxfyUrBH8YRcKTmgDw4EDDaIYYL5TDgAYyM2yevObjzPfI002Zz-=s0',none,364][/img]
54 bölümlük JLA: Classified koşusunun açılış hikayesini barındıran ve Grant Morrison tarafından yazılan ilk üç bölümü. Gene onun tarafından yazılmış Seven Soldiers of Victory'e hazırlık olarak görünmesinden dolayı okudum ancak çok da bir şey getirmiyor masaya.
Güzel bir yanı vardı. Grant Morrison'ın klasik altın ve gümüş çağ materyallerini revize etme alışkanlığı ve ağdalı dili gene vardı, keza arka planda kalmış karakterleri parlatma da söz konusuydu ancak her şey sırf olmuş olsun diye oluyordu. Neden, nasıl, nerede, ne zaman olduklarını düşünmeyip ön kabulle okuman gerekiyor. Bu GM'in yazdığı alternatif evren hikayelerinde işe yarar bir taktik olsa da böyle ana evrende geçen kısa bir açılış hikayesinde biraz fazla sağ gösterip sol vurma olmuş. Güzel paneller ve diyaloglar vardı ancak. Vasatın bir tık üstüydü sadece . GM Reis yazdı diye "woooah" falan diyemeyeceğim maalesef.
Bir de Grant Morrison'ın kafasındaki Batman cidden insan değil onu bir kez daha anlıyorsunuz
Bayağı bayağı süper über kahraman
Ancak Marian Manhunter'ın ateş zaafını hiçe sayan yazarlardan biri olması hoş. Yine de final etkileyicilikten uzaktı ve sanki 2 sayfa arasında 6 sayfa çıkarılmış gibi bop bacadan düşer gibi bambaşka bir ortama ve sona girdiğiniz anlar oluyor. Nitekim açılış hikayesi için bu kadar karışık ve alengirli bir şey seçersen böyle idare etme de sıkıntılar çıkabilir işte. Keşke GM reis biraz minimalizm de öğrenebilse tadından yenmez.
Ed McGuiness ise bence iyi bir iş çıkarmış. Normalde böyle çizgi filmvari (cartoon) stilini pek sevmem ancak, karakterlerin ifadeleri, panelleme teknikleri, diyalogları satış biçimi, koreografiler falan cidden bu karikatüristik havayı bile havalı ve cool gösteren etmenlerdi.
Not: 65-70/100