Dorohedoro

Feindbild

無欠の果て
Üstat Kullanıcı

Dergi: Ikki
Manga-ka: Hayashida Q
Tarih: 2000-2018
Bölüm sayısı: 167 (bonuslarla 190)
Cilt sayısı: 23
Tür: Aksiyon, Komedi, Fantezi, Korku, Seinen

Çukur denilen bir bölgede yaşayan insanlar, başka bir düzlemde yaşayan büyücüler tarafından ziyaret edilmektedir. Bunun sebebi, büyücülerin düzenli olarak insanlar üstünde deney yapmalarıdır. Kendisi bu büyücülerden birisinin kurbanı olan baş karakterimiz Caiman’ın kafası, bir kertenkeleninkine dönüştürülmüştür. Daha da garibi, ağzının içinde başka birisi daha yaşamaktadır. Hafızasını kaybetmiş Caiman, hem onu bulan kişi hem de en yakın arkadaşı olan Nikaido ile beraber, ona büyü yapan kişiyi bulmak için büyücü avına çıkmıştır. Caiman, büyücülerin kafasını ısırmakta ve ağzının içindeki kişi onları bir tür sorgudan geçirmektedir.

Kahraman Baykuş: Dorohedoro Anime Tanıtımı
 
Animesini zevkle izledim, mangasına geçmiştim ama araya başka seriler girince bir ara verdim. Bitirince belki yorumumu güncelerim ama bu haliyle birkaç söylemim olacak.

İlk önce ben ilginç fikirleri seven biri değilim. Genelde ilginç fikirler yapıp, kötü işleniş veya o fikirleri sağlam zemine oturtmama sorununu serilerde çok görüyorum. O yüzden ilginç fikirleri sayesinde övülen bir eserden uzak durmayı tercih etsem de bu eser o kadar övülen pop-kültür bir seri değil. Okuyan veya şimdilerde izleyen bir kitlenin çok sevdiği veya yaydığı normal seviyede popüler bir seri olduğundan bu önyargım oluşmadan seriye başladım. Böyle bir seriyle karşılaşacağımı hiç tahmin etmiyordum açıkçası. İlginç, aşırı sürreal ortamlar ve karakterler var ve ben bir saniye bile ''Ne alaka?'' cümlesini kurmadım. Yanlış anlamayın, sağlam zemine oturtuğu için bu cümleyi kurmamazlık yapmadım çünkü seride zemin diye bir şey yok. Bu kadar uçuk olup da bunun sırıtmaması bana yazım harikası olarak geliyor.

Seride ilk önce orijinal karakter yaratımı cidden üst seviyelerde. Evreninde çok ağır olaylar olmasına rağmen, birini öldürmek, toplu deneyler yapmak, yemek yemek gibi bir gündelik aktivite anlayışı haline gelmiş. İyi, kötü karakter diye bir şey yok seride fakat bunu herkes gri anlamında demiyorum, seride herkes katıksız oç fakat kendi ahlak anlayışları içerisinde bu normal gözüküyor ve evren buna hizmet edecek şekilde dizayn edilmiş. Başta dediğim serinin zemini olmaması meselesi aslında buydu çünkü ben bu kadar kaosun hakim olduğu, kurulan düzenlerin bile aşırı bir düzensizlik üzerine kurulduğu(Bizim perspektifimize göre bozuk, onların dünyası için düzen bu) ilgi çekici evren çok nadir gördüm.

Peki hikaye nasıl diyeceksek? Onu bence kendiniz izleyip veya okuyup deneyimleyin. Bu kadar sürreal bir evren ve hikayeyi artık ''hikayemiz Caiman adında bir kertenkele....'' gibi bir şeyle anlatmak biraz zor, sürekli bir katman ekleniyor ve devam ediyorsunuz.

Son olarak animesi konusunda manga çok şanslı. Ben en son özel endinglerin yapıldığı, özenli ost ve openinglerin olduğu, tüm tasarımlara özen verildiği bir anime serisini monogatari serisinde görmüştüm.(Yanlış anlaşılmasın sadece özenden bahsetmiyorum, ekstra, çok yönlü bir özenden bahsediyorum.) . Sadece Cgı kullanımı c
Caiman'da başlarda biraz sırıtmıyor değil. Mangasına geleceksem sağlam bir çizime sahip fakat bazen karışık gelebiliyor, doku hissettirme konusunda o kadar iyi olmasa da(Kumaş, demir gibi one punch man gibi mangalar'da görmeye alıştığımız dokular yok) sağlam bir çizim söz konusu diyebilirim. Özellikle mekanı parçalama ve detaylandırma konusunda fazlasıyla iyi, dolu çizmeyi seven bir çizer.

12 bölümde 5 ending ve hepsi fazlasıyla iyi. Ben izlediğim serilerin çok büyük bir kısmının endingini izlemem fakat bunun 5inide çok sevdim(Spoiler olmasın diye sadece müzik halinde koydum):
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Q Hayashida hakkında çok olumlu şeyler duyduğum bir mangaka. Dorohedoro'nun mangasına şöyle bir göz attım, tam benlik duruyordu. Kan gövdeyi götürüyor ve çıplaklıkta var. Dai Dark diye yeni bir mangası da var halen devam etmekte olan. İki manga serisini de okumak istiyorum, ama ne zaman sıra gelecek bunlara emin değilim.
 
@Mergen

Dediklerine katılıyorum. Mangayı bitirmiş birisi olarak, bir yerden sonra olan yüksek gerilimli karşılaşmalarda hiçbir tarafa bir şey olmasın istedim :D İyi-kötü ayrımı pek net olmadığı ve karakter yaratımı kuvvetli olduğu için, insan hiçbir taraftaki karakterlere bir şey olmasın istiyor.

İşin garipliğine gelirsek, yani tanrsımsı güçlere sahip şeytanların horoz gibi öterek insanları uyandırdığı bir evrende nasıl bir zemin oturtulabilir :D

Yorumuna genel olarak katılmakla beraber, seride insani bir karakter olduğunu belirteyim: Fujita. "Kötü" tarafta olsa da, evrene kıyasla çok daha sıradan bir insan ve pek çok insanın vereceği tepkileri veriyor. Aynı zamanda kendisi aşırı zayıftır ve onun rol aldığı kimi anları oldukça hoş buldum. Lakin Shin, Noi, Nikaido, Dokugo, En gibi özellikle sevdiğim karakterlerin yanından bile geçmez.

Mangasının sanat stilinden özellikle bahsetmek istiyorum. Son birkaç yılda okuduğum mangalar arasından favorim oldu. Birkaç farklı çizim stili var ve manga-ka yerine göre hepsini kullanıyor. Bir tane genel olarak kullandığı stil var. Bir tane, kimi zaman sayıların başındaki birkaç sayfaya koyduğu stil var. Bir tanesinde çok daha temiz çiziyor ve bunu yaptı mı o sahne akılda kalıyor. En sonuncusu olandaysa, iyice dikkatli çiziyor ve kesinlikle favori çizimlerim bu stilde.

Aşağıda bu sonuncu stilde bir sahne var. Çok önemli olmasa da, küçük bir spoiler olduğu için spoiler içine aldım. İsteyen bakabilir.

wzWQuR8.jpg
 
Dorohedoro, Türkçe olarak basılmaya başladı, duyurulur ! Bu gün ilk cildi raflarda gördüm.
 
Bunun animesini çok beğenmiştim. Aslında başlarda cgi var diye burun kıvırmıştım ama bir şans verip izledim. 1. sezonunu bitirince mangasına mı başlasam yoksa 2. sezonunu mu beklesem diye ikileme düşmüştüm. Ta ki bu yıla kadar... 2. sezon tam tarihi belli olmasa da 2025'te geliyormuş. Ben de bu yıl 2. sezonu izler ve mangasını okursam 5 yıl aradan sonra Dorehedoro defterini kapatmış olurum.
 
Animesinin ikinci sezonunu, birinci sezondan 5 yıl sonra yaptılar diyorsun yani ? yoksa ben mi yanlış anladım ?

An itibariyle mangayı 23 bölüm okumuş durumdayım ve okuduğum kadarıyla güzel bir manga. Baya bir Gore var ve mangakanın çizim tarzı karanlık, ama bir yandan da çok absürt ve espirili bir manga. Hem karanlık bir atmosferi hem de absürt ve espirili işleri severim. Q Hayaşida ikisini bir arada güzel harmanlamış.
 
Daha yeni Dragon Ball başlığında, Dragon Ball'dan bahsettikten sonra gittim biraz daha Dorohedoro okudum ve Dragon Ball ile Dorohedoro arasında ilginç bir paralellik gördüm, yani aslında Dorohedoro'nun Dragon Ball Z'den ilham aldığını gördüm. Dorohedoro'da En adlı büyücü karakterin sihriyle insanları mantara dönüştürmesi, yada başka büyücü karakterlerin sihirleri ile insanları pasta vb. yiyeceklere dönüştürmesi ve bu yiyeceklerin yenmesi, bana Dragon Ball'da sihirli cin Buu'nun insanları sihriyle şekere, çikolataya vb. ne dönüştürüp yemesini hatırlattı.

Aslında Dorohedoro okurken genel olarak Dragon Ball okurken hissettiğim o aynı espirli, eğlenceli havayı hissediyorum. :) Bu mangayı ergenken okusaydım kesin aklım başımdan giderdi ve favori mangalarımdan biri olurdu. Bu tabi şimdi beğenmediğim anlamına gelmiyor, 8/10 verdim MAL'da, gayet keyifli bir manga. Zaten daha başlarındayım, sadece 32 bölüm okudum.
 
Son düzenleme:
İlk sezonunu yıllar önce izlemiştim ve ana hatlarıyla hatırlıyorum. Ancak ikinci sezonu gelince izler miyim yoksa mangasını mı okurum bilemiyorum. Animesi güzeldi de mangasının çizimleri çok gerçekçi (Realistik) duruyor. Bir de öyle tecrübe etsem daha mı farklı hissederim acaba diye düşünüyorum.
 
Nikaido'nun büyü gücünün zamanı kontrol etmek olduğunu duyunca, aklıma ilk gelen şey Jojo Part 3'de Jotaro Kujo ve Standi Star Platinum oldu, ama esin kaynağı Jojo mu henüz emin değilim çünkü 46. bölüme kadar okudum mangayı ve Nikaido büyü gücünü hala henüz kullanmadı, o yüzden zamanı ne şekilde kontrol ediyor belli değil, ama Jojo'ya bir gönderme yaparsa Nikaido ile mangaka, güzel olur.
 
70 bölüm kadar okumuş durumdayım ve Nikaido'nun zamanı kontrol büyü gücünü çocukken ilk defa nasıl kullandığını gördüm. Jotaro Kujo'nun zaman kontrol gücü ile bir alakası yoktu, ikisinin de zaman kontrol gücü birbirinden farklı. Jotaro zamanı dondurabiliyorken, Nikaido zamanda geri gitti, zamanda ileriye de gidebiliyordur herhalde, okudukça göreceğiz.
 
5 yıl uzun bir ara. Bir sorun mu vardı da 2. Sezonun gelmesi böyle uzun bir zaman aldı ?
Bilmiyorum hocam, internette şöyle bir gezindim ama bir şey bulamadım. Reddit'te MAPPA'nın popüler animelerin projeleriyle ilgilendiğine, bu yüzden Dorohedoro'nun 2. sezonunuyla yeterince ilgilenmediğiyle ilgili yorumlara denk geldim.
 
Geri
Üst